Tahliye Taahhütnamesine Aile Konutu İtirazı ve Eşin İmzası

I. Tahliye Taahhütnamesi ve Eşin İmzası: Hukuki Durum

Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte kiralananı boşaltacağına dair kiraya verene verdiği yazılı taahhüttür. Bu belge genellikle kiracılar ve kiraya verenler arasında yapılan önemli bir işlemi ifade eder. Ancak bazı durumlarda, tahliye taahhütnamesinde eşin imzasının bulunmaması, geçerlilik açısından bir sorun olarak ortaya çıkabilir. Pek çok kişi, tahliye taahhütnamesinde eşin imzasının olmadığı durumda bu belgenin geçersiz olduğuna inanır. Bu algı, hukuki olarak doğru değildir. Peki, eşin imzası olmadan tahliye taahhütnamesi geçerli olur mu?

II. Yasal Dayanaklar ve Hukuki Çerçeve

Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinin birinci fıkrasına göre, eşlerden biri, diğer eşin açık rızası olmadan aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, bu konut üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, aile konutu kiralanmışsa ve bir eş kiraya verene bildirimde bulunarak sözleşmeye taraf oluyorsa, o eş diğer eş ile birlikte kiraya verene karşı müteselsilen sorumlu olur.

Türk Borçlar Kanunu’nun 349. maddesinin ilk fıkrasına göre, aile konutu olarak kiralanan bir taşınmazda kiracı, eşinin rızası olmadan kira sözleşmesini feshedemez. Eğer kiracı olmayan eş, kiraya verene bildirerek sözleşmeye taraf olursa, kiraya veren bu eşe de ödeme bildiriminde bulunmak zorundadır.

Birçok hukukçu, bu yasal düzenlemeleri yanlış yorumlayarak, kiracının evli olması ve eşin imzasının eksik olduğu durumlarda tahliye taahhütnamesinin geçersiz olduğuna dair bir görüş ortaya koymaktadır. Ancak bu görüş hukuken geçerli değildir.

III. Aile Konutu ve Kira Sözleşmesindeki Eşin Durumu

Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu, aile konutunu koruma amacını taşır. Ancak kira sözleşmesinin tarafı olmayan eşin korunması gerektiği anlamına gelmektedir. Bu düzenlemeler, yalnızca kiracının evli olduğu durumları kapsar ve bir eşin kira sözleşmesinin tarafı olabilmesi için kiraya verene bildirimde bulunması gerektiğini belirtir. Bu bildirim, kiracının tek başına hareket etmesini engelleyen bir koruma sağlar.

Yasal düzenlemelerde, kiraya verenin aile konutuna dair özel bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Aile konutunda tahliye süreci başlatan kiraya veren, yalnızca kiracının haklarına dikkat etmek zorundadır.

IV. Eşin İmzası Gerekliliği: Kira Sözleşmesinin Tarafı Olmayan Eşin Durumu

Tahliye taahhütnamesinde eşin imzası, kiracının eşinin de kiracı sıfatını taşımadığı durumlarda gereklidir. Ancak kira sözleşmesinde bir eşin imzası bulunmadığı sürece, o eşin kira sözleşmesinin tarafı haline gelmesi için kiraya verene bildirimde bulunması gerekir. Bu, kira hukukuna ilişkin bir durumdur ve evlilikle ilgili bir kural değildir.

Kira sözleşmesi başlangıcında, bir eş evli olsa bile, eşin imzası yoksa, o eş kira sözleşmesinin tarafı olamaz. Ancak Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 349. maddesi gereği, kiracı olmayan eş, kiraya verene bildirimde bulunarak sözleşmeye taraf olabilir. Bildirimin şekli şartı yoktur, ancak hukuki süreç açısından noterden yapılması önerilir.

V. Eşin İmzası Olmasa da Geçerlilik

Tahliye taahhütnamesinde eşin imzası bulunmaması, tek başına geçersiz olduğu anlamına gelmez. Kiracının imzasıyla yapılan bir tahliye taahhütnamesi, eşin imzası olmasa dahi geçerli olabilir. Ancak, eşin imzasının olmadığı bir durumda, kiracı olmayan eşin kira sözleşmesinin tarafı olabilmesi için tek taraflı bir bildirimde bulunması gerekir.

Bu bildirim, kiraya verene yapılmalı ve kiraya verenin sözleşmenin tarafı olmayan eşi bilgilendirmesi sağlanmalıdır. Eğer kiraya veren icra takibi başlatırsa, o zaman bildirim öncesinde yapılan işlemler geçerli sayılacaktır. Eş, bildirimde bulunduktan sonra, önceden yapılan icra takibi veya dava işlemlerini etkileyemez. Yargıtay, bu tür durumlarda eşin bildirimde bulunmasının, sürecin başlangıcını etkilemediğini belirtmiştir.

VI. Yasal Süreç ve Eşin Bildirimi

Tahliye taahhütnamesinde eşin imzası olmasa da, yasal süreç başlamadan önce kiraya verene bildirimin yapılmış olması büyük önem taşır. Eğer eş, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı haline geldiyse, daha sonra başlatılan icra takibi veya dava sürecinde, tahliye taahhütnamesinde eşin imzasının bulunmadığına dair itirazda bulunabilir.

Ancak, bildirim yasal sürecin başlamasından önce yapılmamışsa, tahliye taahhütnamesi geçerliliğini korur. Mahkemeler, icra takibi veya dava açıldıktan sonra yapılan bildirimleri geçerli saymaz. Bu nedenle, eşin bildirimde bulunup bulunmadığı ve bildirimin zamanlaması, hukuki sürecin sonucunu etkileyebilir.

VII. Sonuç: Eşin İmzası ve Tahliye Taahhütnamesi Geçerliliği

Tahliye taahhütnamesinde eşin imzasının olmaması, tek başına tahliye taahhütnamesini geçersiz kılmaz. Kiracının imzası ile düzenlenen bir tahliye taahhütnamesi, geçerli kabul edilir. Ancak, kira sözleşmesinin tarafı olmayan eşin imzasının eksik olduğu durumlarda, eşin kira sözleşmesinin tarafı olabilmesi için bildirimde bulunması gerekir. Bildirim, kiraya verene yapılmalı ve kiraya veren bu bildirim ile eşin kiracı sıfatını kazanmasına imkan tanımalıdır.

Eğer kiraya veren, tahliye taahhütnamesine dayanarak bir icra takibi veya dava başlatmışsa, bu durumda eşin imzası olmasa da tahliye kararı verilebilir. Ancak, eşin bildirimde bulunarak sözleşmenin tarafı haline gelmesi durumunda, kiraya verenin başlatacağı yasal süreç, bildirim tarihine göre değerlendirilir. Eşin bildirimde bulunmasından önce başlatılan işlemler, hukuken geçerli sayılır.

Tahliye Taahhütnamesine Aile Konutu İtirazı ve Eşin İmzası QR Kodu