Sosyal medya, kullanıcıların kendi ürettiği içeriği başkalarıyla paylaştığı ve etkileşimde bulunduğu çevrimiçi platformlardır. Bu platformlar, metin, resim, video gibi farklı formatlarda içerik paylaşımına olanak tanır. Kullanıcılar, “beğenme”, “yorum yapma”, “paylaşma” gibi etkileşimlerde bulunarak içerikle ve birbirleriyle bağlantı kurarlar. Günümüzde milyonlarca insanın aktif olarak kullandığı sosyal medya, bilgiye erişimi kolaylaştırmanın yanı sıra insanların düşüncelerini, deneyimlerini ve anılarını paylaşmalarına da olanak tanır. Haberlerden makalelere, gündelik olaylardan kişisel düşüncelere kadar geniş bir yelpazede içerik, sosyal medya aracılığıyla kolayca yayılabilir ve tüketilebilir.
Sosyal medyanın kökleri, insanların daha hızlı ve etkili iletişim kurma ihtiyacına dayanır. 1971’de iki bilgisayar arasında gönderilen ilk e-posta, bu yolculuğun ilk adımı olarak kabul edilebilir. Bu basit e-posta, günümüzün devasa sosyal ağlarının temelini oluşturmuştur. 1994 yılında ilk blog sayfasının kurulmasıyla birlikte, insanlar çevrimiçi olarak düşüncelerini ve deneyimlerini paylaşmaya başladılar. 1997’de Ask.com ve Classmates.com gibi platformlar, kullanıcıların sorular sormasına ve eski arkadaşlarıyla bağlantı kurmasına olanak sağlayarak sosyal etkileşimin önünü açtı. 2000 yılında kurulan Wikipedia ise bilgi paylaşımını demokratikleştirerek sosyal medyanın bilgiye erişimdeki rolünü pekiştirdi.
Sosyal medyanın hayatımızdaki gerçek patlaması ise 2004 yılında Facebook’un kurulmasıyla yaşandı. Facebook, insanların sosyalleşme biçimini kökten değiştirdi ve milyarlarca insanı birbirine bağladı. Kullanıcılar, profiller oluşturarak arkadaşlarıyla bağlantı kurdu, fotoğraf paylaştı, gruplara katıldı ve etkinlikler düzenledi. Facebook’un başarısının ardından Twitter, Instagram gibi platformlar ortaya çıktı. Twitter, kısa mesajlar aracılığıyla anlık bilgi paylaşımını ve tartışmayı mümkün kıldı. Instagram ise görsel içerik paylaşımına odaklanarak kullanıcıların fotoğraf ve videolar aracılığıyla kendilerini ifade etmelerini sağladı.
Bu süreçte, geçmişin geleneksel medya araçları olan radyo ve gazetelerin yerini internet siteleri, forumlar ve sosyal medya platformları aldı. İnsanlar artık haberleri ve bilgileri anlık olarak sosyal medya üzerinden takip etmeye başladı. Geleneksel medyanın tek yönlü iletişim modelinin yerini, sosyal medyanın etkileşimli ve çok yönlü iletişim modeli aldı.
Bugün Facebook’un 1.5 milyar kullanıcıya ulaşması, insanların sosyalleşme ihtiyacının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Ancak sosyal medya, avantajlarının yanı sıra dezavantajlar da barındırıyor. Her ne kadar bilgiye erişimi kolaylaştırsa ve insanların kendilerini ifade etmelerine olanak sağlasa da, aynı zamanda kaliteli içerik kadar kalitesiz içeriğe, düzeyli tartışmalar kadar düzeysiz tartışmalara da ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle sosyal medyayı kullanırken eleştirel düşünme becerilerimizi kullanmak ve bilgiyi doğru kaynaklardan doğrulamak büyük önem taşıyor.
Sosyal Medyada Hakaret Suçu: Hukuki Boyutu
Sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, bu platformlar üzerinden işlenen suçlar da arttı. Bunlardan biri de hakaret suçudur. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçu, bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle işlenir. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, yorumlar ve mesajlar, bu suçun işlenmesi için bir araç olarak kullanılabilir.
Peki, sosyal medya üzerinden hakaret suçu hangi durumlarda oluşur? Bu konuda Yargıtay kararları bize önemli ipuçları sunmaktadır:
Hakaret kastı: Yargıtay, failin hakaret etme amacıyla hareket etmesinin suçun oluşması için gerekli olduğunu vurgular. Örneğin, bir kişiye yönelik eleştirilerde bulunurken, amacınız onu rencide etmek değilse, bu durum hakaret suçu oluşturmayabilir.
Onur, şeref ve saygınlığı rencide edici nitelik: Yargıtay kararlarına göre, yapılan paylaşım veya yorum, mağduru toplum içinde küçük düşürecek, itibarını zedeleyecek nitelikte olmalıdır. “Allah belanı versin” gibi beddua niteliğindeki ifadeler ise, Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 2019/7321 E. ve 2020/4136 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi, hakaret suçu kapsamında değerlendirilmemektedir.
Somut bir fiil veya olgu isnadı: Hakaret, soyut ifadelerden ziyade, mağdura belirli bir fiil veya olgu isnat etmek suretiyle yapılmalıdır. Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/11227 E. 2016/14515 K. sayılı kararında, “Böyle bir şey yaparsan şerefsizsin” gibi şarta bağlı olarak sarf edilen sözlerin hakaret suçu oluşturmayacağına karar vermiştir.
Aleniyet: Sosyal medya paylaşımları genellikle aleniyet unsuru taşır. Yargıtay, Facebook ve Twitter gibi platformlarda herkese açık profillerden yapılan hakaret içerikli paylaşımların aleniyet içerdiğini ve cezanın artırılabileceğini belirtmiştir.
Yargıtay kararları, sosyal medya üzerinden hakaret suçunun farklı boyutlarını da ele almaktadır. Örneğin, Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2018/7790 E. ve 2019/1445 K. sayılı kararında, Twitter üzerinden başkasının hakaret içerikli paylaşımını retweet etmenin de hakaret suçu oluşturabileceğine karar vermiştir.
Bu örnekler, Yargıtay’ın sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçuna ilişkin farklı durumları nasıl değerlendirdiğini ve hangi kriterleri dikkate aldığını göstermektedir. Sosyal medya kullanıcılarının bu kararları inceleyerek hangi tür paylaşımların suç oluşturabileceği konusunda bilgi sahibi olmaları ve bu platformları kullanırken daha dikkatli olmaları önemlidir.
Sosyal medya üzerinden hakaret suçunun cezası, Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesine göre üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Suçun aleniyet içinde işlenmesi halinde ceza artırılabilir. Ayrıca, mağdur manevi tazminat davası açarak uğradığı manevi zararı tazmin edebilir. Manevi tazminat miktarı, hakaret içeren paylaşımın ağırlığına, failin kusuruna ve tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre belirlenir.
Sonuç olarak, sosyal medya kullanıcıları bu platformları kullanırken ifade özgürlüğü ile başkalarının hakları arasında bir denge kurmalı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmelidirler.
Benzer Yazılar:
