Saklı Paylar ve Tenkit Davaları: Hukuki Çerçeve ve Uygulamalar
I. Giriş
Miras hukuku, bireylerin ölümünden sonra mal varlıklarının nasıl paylaşılacağını düzenlerken, mirasçılara belirli haklar tanımaktadır. Bu haklardan biri de saklı pay hakkıdır. Saklı pay, mirasçıların, miras bırakanın malvarlığından yasal olarak almayı hak ettikleri zorunlu paylardır. Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre, miras bırakan bir dereceye kadar malvarlığı üzerinde tasarruf hakkına sahip olsa da bu tasarruflar, belirli saklı pay haklarına zarar veremez. Miras bırakan, saklı paylı mirasçılarının haklarını ihlal etmeme yükümlülüğüne sahiptir. Aksi takdirde, bu mirasçılar tenkis davası açarak haklarını koruma yoluna gidebilirler.
II. Saklı Pay Nedir?
Saklı pay, mirasçının yasal olarak alacağı, miras bırakan tarafından değiştirilemez ya da azaltılamaz olan paydır. Türk Medeni Kanunu’na göre saklı pay, aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
- Altsoy (Çocuklar) için: Yasal miras payının yarısı,
- Ana ve Baba için: Yasal miras payının 1/4’ü,
- Eş için: Altsoy ve ana-baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde ise yasal miras payının 3/4’ü saklı pay olarak korunur.
Saklı payın amacı, mirasçıların zorunlu haklarını güvence altına almak ve onları haksız şekilde dışlanmalarına karşı korumaktır. Miras bırakan, bu payların dışındaki kısm üzerinde tasarrufta bulunabilir. Ancak saklı pay haklarını ihlal eden bir tasarrufta bulunursa, bu tasarruf tenkis davası ile geçersiz kılınabilir.
III. Tenkis Davası Nedir?
Tenkis, kelime anlamı olarak “azaltma” ya da “eksiltme” anlamına gelir. Tenkis davası ise, miras bırakanın mirasçılarına karşı yapmış olduğu mal kaçırma işlemlerinin saklı paylara zarar verdiği durumlarda açılan bir davadır. Bu dava, saklı pay sahibi olan kişilerin, kendilerine ayrılacak yasal paydan daha az bir pay alması durumunda başvurabileceği bir hukuki yoldur.
Tenkis davası ile, miras bırakanın saklı payı ihlal eden tasarrufları hükümsüz kılınır. Türk Medeni Kanunu’nda, tenkis davası yenilik doğuran bir dava olarak kabul edilir. Bu tür davalarda, ayrıca bir iptal davası gibi, edim davası (eda davası) niteliği de bulunur. Saklı payların ihlal edilmesi durumunda, mirasçılar, paylarının korunması amacıyla tenkis davası açabilirler.
IV. Tenkis Davasının Hukuki Süreci
Tenkis davası açmak için belirli süreler vardır. Bu süreler hak düşürücü süreler olup, belirli bir zaman dilimi geçtikten sonra dava açılamaz. Tenkis davasının süreleri şu şekilde belirlenmiştir:
- Bir yıl: Mirasçı, saklı payının ihlal edildiğini öğrendikten sonra, bir yıl içerisinde dava açmalıdır.
- On yıl: Vasiyetname gibi resmi tasarruflar için, mirasın açılmasından sonra 10 yıl içinde dava açılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü bir süredir ve geçirildiğinde dava hakkı düşer.
Tenkis davası, saklı pay sahibi olan kişiler tarafından açılır. Davalı ise, miras bırakanın yaptığı tasarruf sonucu saklı payın ihlal edilerek kazanç sağlayan kişidir. Ayrıca, istisnai durumlarda, saklı pay mirasçılarının alacaklıları ve iflas masası da bu davayı açabilir. Ancak, çıkan karardan yalnızca davayı açan kişi faydalanır.
Tenkis davası, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılır ve Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli mahkemedir. Bu mahkeme, saklı paylı mirasçılar arasında hak ihlali tespit ederse, miras bırakanın yaptığı tasarrufu geçersiz kılabilir veya payları yeniden düzenleyebilir.
V. Tenkis Def’i
Saklı pay mirasçısı, tenkis davası süresini kaçırmışsa, tenkis def’ini kullanabilir. Tenkis def’i, zaman aşımına uğramış bir dava hakkını doğrudan bir savunma aracı olarak ileri sürme imkanı sağlar. Bu def’i yalnızca, kazandırmanın lehtarının doğrudan bu kazandırmaya dayanarak bir talepte bulunması durumunda saklı pay mirasçısı tarafından ileri sürülebilir.
Tenkis def’i, hâkimin re’sen dikkate almayacağı bir husustur. Yani, saklı pay mirasçısının bu savunmayı kendisi yapması gerekir. Ayrıca, tenkis def’i süreye tabi değildir. Bu nedenle, tenkis davasını açma süresi dolmuş olsa da, mirasçılar saklı paylarının ihlali durumunda bu def’i kullanarak haklarını savunabilirler.
VI. Tenkiste Sıra ve Usul
Tenkis davası açıldıktan sonra, mahkeme tarafından yapılan incelemeye göre tenkis sırası belirlenir. Tenkis sırası ve usulü, şu şekilde belirlenmiştir:
- Ölüme bağlı tasarruflar: İlk olarak, miras bırakanın ölümüne bağlı olarak yapılmış tasarruflar (vasiyetname, bağış vb.) incelenir. Bu tasarruflardan her biri, saklı paylı mirasçılar için orantılı bir şekilde azaltılabilir.
- Sağlar arası kazandırmalar: Miras bırakanın sağlığında yaptığı kazandırmalar da tenkise tabi olabilir. Bu kazandırmalar, en yeni tarihlisinden en eski tarihlisine doğru geri gidilerek değerlendirilir.
- Kamuya yararlı vakıf veya derneklere yapılan ölüme bağlı tasarruflar: Miras bırakanın hayatta iken yaptığı, kamuya yararlı vakıf veya derneklere yapılan bağışlar da tenkise tabi olabilir.
- Kamuya yararlı vakıf veya derneklere yapılan sağlar arası kazandırmalar: Yine, sağlıklı iken yapılan bu kazandırmalar da tenkise tabi olabilir.
Bu sıralama, saklı pay sahiplerinin haklarının korunabilmesi adına düzenlenmiştir. Tenkis, her bir tasarruf ve kazandırma üzerinden orantılı olarak yapılır.
VII. Denkleştirme Davası ve Tenkis İlişkisi
Türk Medeni Kanunu’nun 669-675. maddeleri arasında düzenlenen denkleştirme davası, mirasçılar arasındaki eşitsiz paylaşımın düzeltilmesini hedefler. Bu dava, mirasçıların daha önce aldıkları bazı kazandırmaların paylaşımda dikkate alınmasını sağlar. Denkleştirme davası, özellikle sağlarken yapılan karşılıksız kazandırmaların terekeye geri verilmesini amaçlar.
Denkleştirmeye tabi kazandırmalar şunlardır:
- Kuruluş sermayesi,
- Olağan dışı çeyiz,
- Borçtan kurtarma,
- Malvarlığının devri.
Denkleştirme davası, tenkis davasından farklı olarak, miras paylarının yeniden düzenlenmesini sağlar. Mirasçılar, denkleştirme yükümlülüğü altındaki kazandırmaların terekeye geri verilmesini talep edebilirler. Mirasçı, denkleştirme yükümlülüğü altındaysa, geri vermekle yükümlü olduğu kısmı aynen veya değer olarak geri verebilir.
VIII. Sonuç
Saklı pay ve tenkis davaları, mirasçılar arasındaki hak ihlallerini önleyerek eşit ve adil bir miras paylaşımının sağlanmasını amaçlar. Saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın malvarlığındaki haksız tasarrufları tenkis davası ile geçersiz kılabilirler. Miras
çılar, haklarını korumak için belirli süreler içinde davalarını açmak zorundadır. Ancak, tenkis def’i ve denkleştirme davaları gibi araçlarla, mirasçılar haklarını savunma fırsatına sahiptirler. Miras hukukunda, her bir mirasçının hakları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş olup, bu hakların korunması, adil bir paylaşım için büyük önem taşır.
Benzer Yazılar:
