İhtiyari Arabuluculukta Anlaşma ve Dava Açma Hakkı

Bu makalede, ihtiyari arabuluculuk sürecinde anlaşma yapılması halinde dava açma hakkının olup olmadığı incelenecektir. İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi istekleriyle bir arabulucuya başvurarak uyuşmazlıklarını çözmeye çalıştıkları bir yöntemdir. Bu yöntem, özellikle ticari uyuşmazlıklarda, iş uyuşmazlıklarında ve aile hukuku uyuşmazlıklarında sıklıkla tercih edilmektedir.

İhtiyari Arabuluculuk Nedir ve Nasıl İşler?

İhtiyari arabuluculuk, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile düzenlenen bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir . Tarafların bir anlaşmazlık durumunda mahkemeye gitmeden önce veya dava devam ederken, kendi iradeleriyle bir arabulucuya başvurmaları esasına dayanır . İhtiyari arabuluculuk, dava açmak için arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olmadığı haller dışında kalan, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarında başvurabildikleri bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir . Bu yolla, taraflar uyuşmazlığın daha hızlı çözülmesini sağlayarak yıllar süren davaları takip etmek zorunda kalmayacakları gibi yüksek meblağlara ulaşabilen dava masraflarıyla da karşı karşıya kalmanın önüne geçmiş olurlar .  

İhtiyari arabuluculukta, taraflar arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler . Arabuluculuk sürecinde, arabulucu tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olarak, tarafların iletişim kurmalarına ve kendi çözümlerini üretmelerine yardımcı olur . Taraflar, arabuluculuk sürecinde eşit haklara sahiptir ve sürecin içine zorla dahil edilemezler .  

Zorunlu ve İhtiyari Arabuluculuk Arasındaki Farklar:

Zorunlu arabuluculuk, kanunla belirli uyuşmazlıklar için dava şartı olarak öngörülmüştür. Yani, bu uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunludur . İhtiyari arabuluculuk ise tarafların kendi istekleriyle başvurdukları bir yöntemdir. Zorunlu arabuluculukta, başvuru zorunlu olsa da, süreci devam ettirme ve anlaşma konusunda taraflar yine serbesttir .  

İhtiyari Arabuluculuğun Avantajları:

  • Hızlı ve Etkili Çözüm: İhtiyari arabuluculuk, mahkeme sürecine göre daha hızlı ve etkili bir çözüm sunabilir.
  • Maliyetlerin Azaltılması: Arabuluculuk, dava masraflarına kıyasla daha düşük maliyetli bir yöntemdir.
  • Gizlilik: Arabuluculuk süreci gizlidir ve tarafların özel bilgileri korunur.
  • Kontrol: Taraflar, arabuluculuk sürecinde kendi çözümlerini üretme ve kontrol etme imkanına sahiptir.
  • İlişkilerin Korunması: Arabuluculuk, taraflar arasındaki ilişkilerin korunmasına yardımcı olabilir.

Arabulucunun Rolü:

Arabulucu, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir konu hakkında yaşadığı bir özel hukuk uyuşmazlığında, Adalet Bakanlığı tarafından tutulan arabuluculuk listesinde kayıtlı tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olarak, tarafların anlaşmasını amaçlayan bir yöntemde yardımcı olur . Arabulucu, sadece tarafların iletişim kurmasına ve anlaşmaya varmasına yardımcı olur, bir yargılama yapmaz ve karar vermez. Bu rolü, mahkemede yargılama yapan ve karar veren hakimden farklıdır.  

Gizlilik ve Eşitlik İlkeleri:

Arabuluculuk sürecinde gizlilik ve eşitlik ilkeleri büyük önem taşır . Gizlilik ilkesi, tarafların arabuluculuk görüşmelerinde rahatça konuşabilmelerini ve çözüm üretebilmelerini sağlar. Eşitlik ilkesi ise tarafların süreçte eşit haklara sahip olmasını ve hiçbir tarafın diğerine üstünlük sağlamamasını güvence altına alır.  

Anlaşmaya Varılamaması Durumu:

Eğer taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşamazlarsa, dava açma hakları saklı kalır . Arabuluculuk sürecinde yapılan görüşmeler ve sunulan belgeler, mahkemede delil olarak kullanılamaz . Bu da taraflara müzakerelerde daha rahat olma imkanı sağlar.  

Çözüm Önerisi:

Tarafların kendi başlarına bir çözüme ulaşamadıkları durumlarda, arabulucu bir çözüm önerisi getirebilir . Bu öneri, tarafların daha önce düşünmedikleri bir çözüm yolunu sunarak anlaşmaya varmalarına yardımcı olabilir.  

Uyuşmazlık Türleri:

İhtiyari arabuluculuk, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili olarak kullanılabilir . Örneğin, ticari uyuşmazlıklar, iş uyuşmazlıkları, tüketici sorunları, aile uyuşmazlıkları gibi birçok alanda ihtiyari arabuluculuğa başvurulabilir.  

Arabulucunun Tarafsızlığı:

Arabulucunun tarafsızlığı, ihtiyari arabuluculuk sürecinin temel unsurlarından biridir . Arabulucu, tarafsızlığını etkileyebilecek herhangi bir menfaat çatışması veya ilişki konusunda tarafları bilgilendirmekle yükümlüdür. Örneğin, arabulucunun daha önce taraflardan biriyle avukat-müvekkil ilişkisi içinde olması, tarafsızlığı hakkında şüphe uyandırabilir.  

Zamanaşımı:

Dava açılmadan önce ihtiyari arabuluculuğa başvurulmuşsa, sürecin başlamasından sona ermesine kadar geçen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin hesaplamasında dikkate alınmaz . Bu da tarafların arabuluculuk sürecini zaman kaybetme endişesi olmadan değerlendirebilmelerini sağlar.  

İhtiyari Arabuluculukta Anlaşma Yapılması Ne Anlama Gelir?

İhtiyari arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma hukuki olarak bağlayıcı hale gelir . Anlaşma, tarafların iradelerini beyan ettiği ve arabulucu huzurunda düzenlendiği için, mahkemeye sunulması halinde ilam niteliğinde kabul edilir ve icra edilebilir hale gelir .  

İlam Niteliğinde Belge:

Arabuluculuk anlaşmasının ilam niteliğinde belge olarak kabul edilmesi, anlaşmanın yasal olarak bağlayıcı ve icra edilebilir olduğu anlamına gelir . Taraflar, anlaşma hükümlerine uymadığı takdirde, diğer taraf icra takibi başlatabilir.  

Anlaşma Belgesi Düzenleme Zorunluluğu:

Ancak, taraflar anlaşmaya vardıkları halde bir anlaşma belgesi düzenlemek zorunda değildirler . Anlaşma belgesi düzenlenecekse, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanması gerekir . Anlaşma belgesinin geçerliliği, arabulucunun imzasını içermesine bağlıdır . Anlaşma belgesi, tarafların anlaşmaya vardığı hususlar üzerinde dava açmasına engel teşkil eder .  

Anlaşma Belgesinde Açıklık:

Anlaşma belgesinde yer alan edimler, icra edilebilirlik şerhi alınabilmesi ve daha sonra gerekirse ilamlı icraya konu edilebilmesi için tereddüde yer vermeyecek derecede açık olmalıdır . Aksi takdirde, anlaşmanın uygulanmasında sorunlar yaşanabilir ve taraflar tekrar mahkemeye başvurmak zorunda kalabilirler.  

İhtiyari Arabuluculukta Anlaşma Yapıldıktan Sonra Dava Açma Hakkı

İhtiyari arabuluculukta anlaşma yapılması, prensip olarak tarafların anlaşmaya vardıkları konularda dava açmalarına engeldir . 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/5. maddesi, “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz” hükmünü içermektedir .  

Anlaşmanın Bağlayıcılığı ve Dava Yasağı:

Arabuluculuk anlaşmasının taraflar için bağlayıcı olması, aynı zamanda anlaşmaya konu olan hususlarda dava açılmasını da yasaklar . Bu, arabuluculuğun etkinliğini ve amacına ulaşmasını sağlamak için önemli bir düzenlemedir.  

Ancak, bazı durumlarda dava açma hakkı saklı kalabilir. Örneğin, anlaşma belgesinin geçersiz olması veya tarafların anlaşma dışında kalan konularda uyuşmazlık yaşaması halinde dava açılabilir.  

İhtiyari Arabuluculukta Anlaşma Yapıldıktan Sonra Hangi Durumlarda Dava Açılabilir?

İhtiyari arabuluculukta anlaşma yapıldıktan sonra dava açılabilecek durumlar şunlardır:

  • Anlaşma belgesinin geçersiz olması: Anlaşma belgesi, tarafların iradesini sakatlayan bir durum varsa (hata, hile, ikrah gibi) veya usulüne uygun düzenlenmemişse geçersiz olabilir . Bu durumda, anlaşma belgesinin iptali için dava açılabilir ve anlaşma belgesinin iptali halinde, taraflar anlaşmaya konu olan hususlarda dava açabilirler.  
  • Anlaşma dışında kalan konularda uyuşmazlık: Taraflar, arabuluculuk sürecinde sadece belirli konularda anlaşmış olabilirler. Anlaşma dışında kalan konularda uyuşmazlık devam ediyorsa, bu konularda dava açılabilir.
  • Anlaşmanın ihlali: Taraflar, arabuluculukta vardıkları anlaşmaya uymazlarsa, anlaşmanın ihlali nedeniyle dava açılabilir.

İhtiyari Arabuluculukta Anlaşma Yapıldıktan Sonra Dava Açma Süreci Nasıldır?

İhtiyari arabuluculukta anlaşma yapıldıktan sonra dava açma süreci, genel dava açma sürecinden farklı değildir. Davacı, dava dilekçesini yetkili mahkemeye sunar ve dava süreci başlar. Ancak, davacı dava dilekçesinde arabuluculuk sürecine ilişkin bilgileri de belirtmelidir.

İcra Edilebilirlik Şerhi:

Arabuluculuk anlaşma belgesinin ilam niteliğinde olması ve icraya konu edilebilmesi için ilgili mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alınması gerekmektedir. Ancak, taraflar ve vekilleri tarafından birlikte imzalanması halinde, icra edilebilirlik şerhi alınmaksızın ilamlı icraya konu edilebilir .  

Sonuç

İhtiyari arabuluculuk, tarafların uyuşmazlıklarını hızlı, etkili ve dostane bir şekilde çözmelerine olanak tanıyan önemli bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Anlaşmaya varılması durumunda, bu anlaşma taraflar için bağlayıcı hale gelir ve prensip olarak anlaşmaya konu olan hususlarda dava açılmasına engel teşkil eder. Ancak, anlaşma belgesinin geçersiz olması, anlaşma dışında kalan konularda uyuşmazlık veya anlaşmanın ihlali gibi durumlarda dava açma hakkı saklı kalabilir. Bu nedenle, ihtiyari arabuluculuk sürecine başvurmadan ve anlaşma yapmadan önce, sürecin işleyişi, anlaşmanın kapsamı ve olası sonuçları dikkatlice değerlendirilmelidir.

İhtiyari Arabuluculukta Anlaşma ve Dava Açma Hakkı QR Kodu