Derdest : Hukukta Devam Eden Davalar

Derdest: Hukukta Devam Eden Davalar

“Derdest” kelimesini günlük konuşmalarımızda pek kullanmasak da, hukuk alanında sıkça karşımıza çıkan bir terim. Basitçe anlatmak gerekirse, bir davanın mahkemede açılmış ve halen görülmekte olduğunu, yani hakim kararı bekliyor olduğunu ifade eder.

Aynı Dava İki Kere Açılamaz

Derdestlik kavramının en önemli işlevi, aynı davanın birden fazla kez görülmesini engellemektir. Hukuk sistemimiz, aynı konu, aynı taraflar ve aynı sebeple açılmış bir davanın birden fazla mahkemede aynı anda görülmesine izin vermez. Buna “derdestlik itirazı” denir. Eğer bir dava derdestse ve aynı dava farklı bir mahkemede tekrar açılırsa, mahkeme bu itirazı kabul ederek ikinci davayı düşürür.

Peki, Neden Böyle Bir Kural Var?

Derdestlik kuralı, hem adaletin sağlanması hem de yargı sisteminin etkin çalışması için oldukça önemlidir. Bu kural sayesinde:

  • Zaman kaybı önlenir: Aynı davanın farklı mahkemelerde tekrar tekrar görülmesi hem mahkemelerin iş yükünü artırır hem de tarafların zaman ve enerji kaybetmesine neden olur.
  • Çelişkili kararlar engellenir: Aynı dava farklı mahkemelerde görülürse, çelişkili kararlar çıkma ihtimali yüksektir. Bu da adaletin sağlanmasını zorlaştırır.
  • Hukuk güvenliği sağlanır: Derdestlik kuralı, insanların hukuk sistemine güven duymasını sağlar ve herkesin eşit ve adil bir şekilde yargılanmasını güvence altına alır.

Derdestlik Farklı Yargı Alanlarında da Geçerli

Derdestlik kavramı sadece hukuk davaları için değil, idari ve ceza davaları için de geçerlidir.

İdare Hukukunda Derdestlik

İdare hukuku, devletin vatandaşlara karşı olan eylemlerini düzenleyen hukuk dalıdır. Örneğin, bir vergi cezasına itiraz ettiğinizde veya ehliyetinizin iptal edilmesi kararına karşı dava açtığınızda idare hukuku devreye girer.

İdare hukukunda da derdestlik kuralı geçerlidir. Yani, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı sebeple açılmış bir dava zaten bir idari mahkemede görülüyorsa, aynı dava başka bir idari mahkemede tekrar açılamaz.

Örnek:

Diyelim ki, belediyenin verdiği bir inşaat ruhsatına itiraz ettiniz ve davanız idare mahkemesinde görülmeye başlandı. Bu dava sonuçlanmadan aynı ruhsata karşı başka bir idare mahkemesinde dava açamazsınız. Çünkü ilk dava “derdest” durumdadır.

Derdestlikle İlgili Önemli Noktalar

  • Bir davanın derdest olması, o davanın kesinlikle kazanılacağı veya kaybedileceği anlamına gelmez.
  • Derdestlik, davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
  • Derdestlik itirazı, genellikle davalı tarafından yapılır, ancak mahkeme de kendiliğinden derdestliği araştırabilir.

Konuya ilişkin;

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun  2022/4-103 E. 2022/522 K. sayılı ve 12.4.2022 tarihli kararı;

”…12. Derdestlik mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ( HUMK ) ilk itiraz olarak düzenlendiği hâlde HMK’da dava şartı olarak kabul edilmiştir.

13. Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukukî korunma sürecini başlatmış olduğundan artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle daha önce açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın, ikinci kez açılması hâlinde davacının bu ikinci davayı açmasında hukukî yararı olmadığı gerekçesi ile HMK’nın 114. maddesiyle  derdestlik dava şartı kabul edilerek maddenin ( ı ) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” dava şartları arasında düzenlenmiştir. HMK’nın 114. maddesinin gerekçesinde derdestlik itirazının hukukî yarar eksikliğinin somut ve özel planda bir düzenleniş biçimi olduğu, onun da temelinde yatan bu düşünceye uygun işlev görmesinin sağlanabilmesi için ilk itiraz olmaktan çıkartılıp dava şartına ilişkin usulî itiraza dönüştürülmesinde kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu belirtilmiştir.

14. Derdest bir davanın ilk koşulu, tarafları, müddeabihi ve dava sebebi aynı olan bir davanın daha önce açılmış olmasıdır. İkinci koşulu ise daha önce açılmış bulunan davanın hâlen görülmekte olması, kesin hükümle sonuçlanmamış olmasıdır. Bu iki koşulun birlikte bulunması hâlinde derdest bir davanın varlığı kabul edilmelidir. Bir davanın açılması ile şekli anlamda kesin hükme bağlanması arasında geçen sürede davanın derdest olduğu kabul edilir ( Tanrıver, Süha: Medeni Usul Hukukunda Derdestlik İtirazı Ankara 2007, s. 8 vd. ). Davanın derdest olması, taraflar arasında o konuda ortaya çıkan uyuşmazlığın henüz tam olarak çözümlenemediği anlamına gelir.

15. Derdestlik ( görülmekte olan dava ), yargılamanın başlaması anından hüküm verilmesine ve bu hükmün de kesinleşmesine kadar geçen süreç, görülmekte olan yargılamayı ifade eder. Başka bir ifadeyle, bir davanın görülmekte olması için, verilen kararın şeklî anlamda da kesinleşmemiş olması gerekir ( Mazlum, İsmet: Medenî Usûl Hukukunda Aslî Müdahale, Ankara 2019, s. 126; Tanrıver, s. 49 ).”

Şeklinde olup konuyu özetler şekilde bütün yönleriyle açıklamıştır.

Benzer Yazılar:

Derdest : Hukukta Devam Eden Davalar QR Kodu